FUTBOL SAHA ÖLÇÜLERİNİN OYUNA YANSIMASI
Futbol farklı zeminlerde oynanabilen, tüm dünya halklarının ilgisini çekmeyi başarmış, içinde bulunduğu farklı kültürlerden etkilenerek ekol dediğimiz farklı oyun tarzlarına dönüşen, standart kuralları olan ve genel hatlarıyla ortak bir dili oluşmuş bir etkileşim aracı aslında.
Sosyal
hayatında birbiri ile iletişim kuramayan farklı ırk, din, dil konuşan insanların
aynı futbol sahasına çıktıkları anda birbirleri ile anlaşmakta güçlük
çekmediklerini görürüz.
Peki oyununu
herkesin bildiği Futbol Sahası hakkında ne kadar bilgiye sahibiz?
Futbol
sahası ölçülerini merak eden herkesin arama motoruna yazacağı birkaç kelime ile
ulaşabileceği bir bilgidir. Ama bu yazıda üzerine düşünülen farklı detayları
sizinle paylaşmak istiyorum.
Örneğin Futbol
Sahası dış ölçüleri belirli aralıklarda değişebilen, eğimli olmayan, düz
zeminlerde oynanabilir. Doğal toprak ve özel olarak hazırlanmış çim zeminler
tercih edilirken, bakım masrafları ve iklim özellikleri göz önüne alındığında
belli kriterleri taşıması önceliğiyle suni-sentetik zeminler de karşımıza
çıkmaktadır. Ancak hem oyunun doğası gereği, hem de taşıması gereken kriterleri
taşımayan, maliyeti, görece daha ucuz ve periyodik bakımları yapılmayan suni
çim sahaların sporcu sağlığını tehdit ettiğini de yeri gelmişken paylaşma
gereği duyuyorum.
Gelelim esas
üzerinde durmak istediğim konuya; Saha ölçüleri dünyanın her yerinde 90-120 mt
arası uzunluk, 45-90 mt arası genişlik ölçülerine sahip olmalıdır. Bu aralıklar
aslında çok geniş olduğu gibi, birbirinden farklı büyüklükte birçok sahanında
olabileceği gerçeğini taşımaktadır.
Mart 2008'de, futbol oyun kurallarını
belirlemekle sorumlu Uluslararası
Futbol Birliği Kurulunun ( IFAB ), uluslararası maçlar için saha ölçülerinin 105 m uzunluğunda ve 68 m
genişliğinde standartlaşması yönünde bir girişimi oldu. 8.Mayıs 2008'de
IFAB tarafından yapılan toplantıda bu konu gündeme getirilse de mevcut kural
değişmedi.
Standart
olmadıkları halde saha ölçüleri, takımların oyun kurgularını, taktiksel olarak
sahaya dizilişlerini bile etkileyebilen ancak üzerinde çok konuşulmayan bir konudur.
Belirlenen
alt ve üst sınırlar arasında olmak kaydı ile, arazinin uygunluk durumuna göre
daha uzun ya da daha kısa bir saha olabildiği gibi, daha geniş veya daha dar
olabilir. Bu iki sınır arasında dikkat edilmesi gereken en önemli detay uzunluk
ölçüsünün alt sınırı (90 mt), ile genişlik ölçüsünün üst sınırı (90 mt) aynı
sahada tercih edilemez. Yani şartlar ne olursa olsun futbol sahası “KARE
OLAMAZ!”.
Boyunun daha
uzun olamayacağı durumlarda daraltılarak orantılı bir dikdörtgen haline
dönüştürülmelidir.
Günümüzde
oyuncuların koşu mesafeleri, takımların saha da tercih ettiği dizilişler, oyun
yapısı, pas ve geçiş oyunlarının birbirinden farklı istatistik verileri ortaya
çıkarması gibi birçok konu değerlendirilirken saha ölçüleri göz ardı
edilmektedir.
Önemli
futbol mabedleri arasında sayılan bazı stadyumların saha ölçülerini de
paylaşmanın bakış açımıza katkı sağlayacağı düşüncesindeyim.
Allianz
Arena : 105m x 68m
Signal İduna
Park : 105m x 68m
San Siro :
105 x 68m
Roma Olimpic
Stadium 105m x 66m
Etihad
Stadium : 106,5m × 71m
Anfield :
101m x 68m
Parc des
Princes : 105m x 68m
Stade
Vélodrome : 105 m × 68 m
Nou Camp :
105m x 68 m
Santiago
Bernabeu : 105m x 68m
Ülkemiz
Süper Lig maçlarının oynandığı tüm stadyumlara baktığımızda belki de Dünya Futbolunda Standardı yakaladığımız
ender noktalardan birinin saha ölçüleri olduğunu görmekteyiz. Süper Ligimizin
oynandığı tüm sahaların 105 x 68 mt ölçüsünü referans alarak yapılmış, sadece
Kasımpaşa’nın maçlarını oynadığı stadyumun ölçüleri 104 x 68 olarak ( 1m t
kısa) görülmektedir.
Bir diğer
önemli konu ise, Futbol Sahasının dış ölçülerinin değişebilme esnekliğine sahip
olduğu halde, iç ölçülerinin değişmemesidir.
Yani sahanın büyük ya da küçük olması ceza sahasının ölçülerini
değiştirmediği gibi, orta saha yuvarlağı, altı pas alanı, penaltı atış mesafesi,
çeyrek dairelerin ölçüleri standarttır ve değiştirilemez.
Özellikle
ülkemizde alt lig maçlarının oynandığı stadyumlar ve saha ölçüleri birbirinden
farklılık gösterebilmektedir.
Bu bilgiden
yola çıkarak uzun taç atışı yapabilen oyuncuların tercih edilmesi, dripling özelliği
olan oyuncuların oyunda yer alması,
kenar organizasyonlarının kullanımının öne çıkacağı maçlar gibi taktik
seçimleri etkileyen birçok unsur vardır. Ve bu sadece rakip takımın yapısı ile
ilgili değil, oyunun oynandığı saha, coğrafi ve iklim koşulları gözetilerek de
yapılmalıdır.
Futbol
Sahası konulu bir yazı yazıyorsam, bir kısa film önerisinde bulunmam
gerektiğini de düşünüyorum. Güney
Tayland kulüplerinden Panyee FC’nin gerçek hikayesini anlattığı film, bir balıkçı kasabasında küçük bir adada
yaşayan çocukların TV’den Futbol izlemekle yetinmeyip oyunun bir parçası olmak
istemelerini ve suyun üstüne elleri ile yaptıkları Futbol Sahasını ve Çocukların
Futbol Sevgilerinin zaman içinde nelere dönüştüğünü anlatıyor.
Filmi izlerseniz çıkarabileceğiniz sonuç şudur ;
Hayatta ne tür zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın, eğer fark
yaratabileceğinizi düşünüyorsanız, yapabilirsiniz.
İnsan
ömrünün dörtte üçünü futbol sahalarında geçirince, üzerine de konuşacak çok şey
bulabiliyor. Aslında futbol hakkında herkesin söyleyecek bir şeyleri olduğunu
görünce de bu hakkı kendinde buluyor. Sabırla paylaşımlarıma zaman ayıran
herkese çok teşekkür ederek bitirmek istiyorum yazımı.
Futbol
sadece izlediğiniz değil fiilen katıldığınız, sahaya çıkıp oynayamasanız da fikren
katıldığınız, üzerine düşünüp yeni fikirler ve detaylara ulaşabildiğiniz,
oyunun bir parçası olduğunuzu hissettiğinizde daha keyifli bir hal alacaktır.
Serhat GALİMANE
25.01.2022
Yorumlar
Yorum Gönder